KEMER
İlçe merkezinde bulunan İdropolis kalıntılarıda M.S. III yüzyıldan itibaren Kemerin önemli denizcilik ve ticaret merkezi olduğunu göstermektedir. Kemer, 12. yüzyılda Türklerin eline geçmiştir. Bugün Kemer'in bulunduğu yerde, 1910'lu yıllarda Eski Köy adı ile bilinen ve dağlardan gelen seller sonucu göl ve bataklıklardan oluşan bir yerleşim yeri vardı. Eski Köy halkı, kendilerini bu sellerden korumak için, dağların eteklerinde 23 kilometre uzunluğunda bir taş duvar ördüler. Sonraları, bu duvar nedeniyle köylerine Kemer diyeceklerdir.
Beldibi beldesi ise; İlk ve Ortaçağ tarihi ve mimari dokusu ile ilgili yapılan araştırmalarda, belde sınırları içinde, üç antik kent ve ayrıca çok sayıda çiftlik binaları ile zeytin ve şarap işliklerinin varlığı tespit edilmiştir. Antik kaynakların incelenmesiyle, Lyrnessos ve Thebe kentlerinin, günümüzden yaklaşık 2700 yıl önce Edremit Körfezi'nden göç eden, Aioller tarafından kurulduğu anlaşılmıştır. Çeşitli mağara ve kaya sığınaklarında yaşamış olan atalarımızın izleri, 1950'li ve 60'lı yıllarda yapılan yüzey araştırmaları ve küçük çaplı kazılarla ortaya çıkarılmıştır.
Bu kazı sonuçlarına, sadece bilimsel dergilerde yer verilmiş olması, Beldibi'nin taş devri kültürlerinin, geniş bir kitle tarafından da tanınmasına engel olmuştu. Kemer'in başta gelen çekiciliklerinden birisi doğal güzelliğidir. Deniz, orman ve dağlar bir noktada birleşmektedir. Denizin berraklığı, ormanın yeşilliği, deniz dalgalarının çam ağaçlarına kadar uzanmasıve çam ağaçlarının plajlarda gölgelik olarak kullanılması oldukça cazip gelmektedir. Beldibi mevkiinden başlayarak Tekirova' ya kadar olan tüm kıyı tamamen doğal plajdır. Girintili çıkıntılı kıyılarında birçok koy ve küçük doğal limanlar bulunur. Kemer merkezinde bulunan plajlar Belediye plajı, yat limanı yanında bulunan Ayışığı Plajı'dır.