Lykia bölgesinin kıyısında Demre'nin (Kale) batisinda yer alan Kekova kayalık bir adadır. Burası ismini ilk defa XIX.yüzyilin başında Cramer tarafindan duyurmustur. Çogu kez de kaynaklara Kakava olarak geçmistir. Kekova Adasi ismini çevresindeki bölgeye de vermistir. Ancak bu ada depremler sonucu deniz altinda kalmis ve buraya batik sehir ismi de verilmistir. Bu adanin yakininda Aperlai, batik Kent, Kaleköy'deki Simena, Üçagizdaki Theimussa, Gökkaya koyundaki Istlada isimli antik kentler bulunmaktadir. En yüksek tepesi 188 m. karsisindaki anakara ile arasindaki kanal görünümündeki denizin derinligi ise 105 m.'dir.

Ada, hiçbir zaman karsisindaki iki küçük liman gibi kent özellikleri tasimamis, daha çok iki kenti perde gibi Akdeniz'e karsi koruyup denizcilerin siginak, gemi insaa ve onarim üssü olarak kullanilmistir. Bu çevrede bugün "Batik Kent" olarak adlandirilan adanin kuzeybati kiyilarindaki kalintilar en az I.Ö. 5. yy.'dan beri ticari ve askeri üs olarak kullanilmis olan Kekova'nin en renkli kösesidir. Tersane koyu ise hem yüzülebilecek tek yer hem de Bizans dönemine ait bazilika apsisi ile arkeolojik kalintilarin en yogun oldugu alandir.

Yakinindaki batik kent olarak anilan kösede genellikle ana karaya oyulmus yerlesim kalintilari ve su içindeki temeller yer alirlar ki orijinal durumlarini canlandirmak için tasin yaninda ahsap mimarinin de yogun olarak kullanildigini unutmamak gerekir. Sadece bu kösedeki yapilarin batmis olmasi büyük bir ihtimalle deprem sonrasi adanin bu kösesinden ana karaya dogru yatmasiyla açiklanabilir.